| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1
|
|||
|
|||
Fahriye Abla
Merhaba fahriye abla,
ilk önce seni cok sevdigimi yazmak istiyorum. Güzin ablayida seviyorum fakat sen baskasin, senin yerin bambaska! Geleyim benim sorunuma:" Ben 26 yasindayim, tahsilim yok. Babam kiz kismi okumaz tutumunda ve okutmadi. Otoriter baba evinden kurtulmak icin bundan 2 yil önce türkiyeden evlendim. Tabiki önemli unsurlar benim icin ozaman yakisiklilik, kibarlik, görgü, espisiri önde gelenlerdendi. Kismetimde varmis böyle bir insan, görüstük ve evlendik. Ital damat olarak geldi Germany`e. Ilk 1,5 ay muhtesemdi, cok mutluydum, bu arada tabi ben ise girdim ve calismak zorundayim evi gecindermek icin ve esim tüm gün evde. Son zamanlarda bir asabilik, aksilik var esimde! Hic birseyi begenmez oldu, beni bile. Calisiyorum, eve gelip yemek yapiyorum, ev isi camasir derken cok yogun oluyor. Bana hic yardimci olmuyor. Kendisi ayna karsisinda cimbiz elinde kas aliyor. Bir kibirlik var esimde anlayamadim. Son zamanlarda harcligini aliyor ve haber vermeden evden cikiyor saatler sonra bazen sabaha karsi eve geliyor. Cok masraflar yapiyor, nereye harciyor paralari bilmiyorum.Sorularima cevap bile vermiyor. Evlendigime cok pismanim. Ahhh fahriye abla ne yapayim ben, sen akil ver. Sevgilerimle Aysegül |
#2
|
|||
|
|||
Basligi görünce ünlü bir sairin cok ünlü bir siiriyle karsilasacagimi düsünmüstüm ama nerdeeee. Akliniz fikriniz bu tarz seylerde... sacmalik diyecektim vazgectim, herkesin beyni farkli seylerle dolu cünkü saygi duymak lazim :-P
FAHRİYE ABLA Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçende akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şey değişmez zamanla, Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Ahmet Muhip DIRANAS |