Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Foren Archiv


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #711  
Alt 08.07.2005, 10:23
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ulan bu türlerde hic milli duygu

kalmamismi?

2493. Hadi gayret biraz!
  #712  
Alt 08.07.2005, 10:32
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Dedem Korkut"un Dilinden

Dedem Korkut"un Dilinden
ermeni köpeklerinin katlettikten sonra topluca ateşe verdiği silahsız kardeşlerimizin kömürleşmiş kutsal bedenleri üzerine and içeriz ki şehitlerin kanı yerde kalmayacak. ve bu nefret asla solmayacak.






Kan Davamız

Şimdi daha çok kızıyorum Osmanlı idarecilerine. Ve o zihniyetin tohumlarını ekenlere yerleştirip 650 yıl yeşertenlere. Ki kurucu unsuru olan Türk ırkına teba ve ümmetin bir tabakası diye baktığından. Bizi devşirmeler idare ederken gayrimüslimlerin askere kabulunu sakıncalı bulan idarecilere. Peki bu gayrimüslimler arasında yaşayan ermenilere durup dururken yılan mı sokarda başlarına 1915 gırtlaklaşması gelir. Hani hiçbirinin hukuku çiğnenmemiş ve inancından mahrum edilmemişti. Ve osmanlı sınırları içindeki iskan ve yerleşim onların geleceğinin teminat altına alınmak maksadıyla yapılmıştı ya. Hani şu tehcir varya. Acaba Ağrı Dağına (Ararat) sınır ötesinden bakıp iç geçirmeleri içinmi, nerede bir Türk idareciyi terör kurbanı etseler "Atatürk"ü öldürdük" diye kıçlarını yırtsınlar diyemi, 21.yy da Rusyanın Türk tehdidine uşaklık ve maşalık yapsınlar diyemi, nasıl olsa birgün Hocalı diye bir yerde bizde birilerini yakarak (1918 de olduğu gibi) tatmin oluruz arzusunu gerçekleştirsinler diyemi, yada bizde terör ile (ASALA) alırız karın ağrılarımızı dediklerinden mi ki tehcir edildiler. Bir Millet iki defa aynı hataya düşermi ? Ermenilere sınır kapısını daha açmadan Kars Ani"yi bize verin diyorlar. Kars"ın muhtelif yerlerinden diaspora desteği ile tomarla para sayıp toprak alıyorlar (Lütfen Devletimizin bölgedeki temsilcileri bu meseleye dikkat buyursunlar). Ermeniler yukarı Karabağ"da 150 yıl önce hiç yoktularki. Başkentleri Erivan bile ezici çoğunlukla Türk yerleşim yeriydi. Karabağ"da Rus desteği ile çoğalma yoluna giderek (Wilson Prensiplerin de de aynı görüş hakimdi) ermeni=yermenim (Yer Benim) saplantısını hayata geçirmişlerdir. Bakın. Dikkat edin. Büyük Ermenistan hayal değil şimdi şuanda ermenistan devletinin resmi toprak iddiasının, resmi devlet politikasının bir parçası ... hayır hayır ta kendisidir. Tarih tekerrür edip duracakmı be kardeşim !!!

Şimdilerde Kafama birde şu dayatma var sanki diye takılan ibare: Yumuşak Türklük! AB filan derken birde farkettikki bizi yumuşatıp içerdeki ve dışardaki düşmanlarımıza kaskatı bir ruh ve tavır dayatması ile karşı karşıyayız sanki. Düşünün bir kere artık Genel Kurmay Başkanlığının çeşitli uyarılarını bile sert tutumlu diye addedip açık veya gizli herkes eleştirir oldu. Düşünüyoruz, düşünüyoruz ve düşünüyoruz ki biz Türkler kimilerinin dediği gibi dağılma ve bölünme fobileri ile yatıp kalkıyoruz veya onlar dediklerinde haklılarmı? Ermenileri katlettik desek ne olur ki. Kürtleri katlettik desek ne olurki? Tamam tamam. Şimdi siz dinleyin. Desekki Orhan Pamuk yada Murat Belge son günlerde ihtilaflı olduğu birilerinin namusuna yada yaşama hakkına göz dikmiş. Yok öyle şey derseniz şayet Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve içeride dışarıda bütün Türklerin katliam yaptığınada birileri "Hadi Ordan Yalancı Hain" demez mi? Sonra bu iftiralarından dolayı sayın aydınlardan!!! nefret etmezmi? Eder Çünkü yalancıyı hiçbir yerde veya gökte sevmezler. Mesela eğer ermenilerin umumunda bir Türk veya Türkiye nefret ve düşmanlığı yoksa neden PKK içinde yer alıp Asker ve Polislerimizle çatışmaya giriyorlar. Bunun belgesi bizzat askerlerimizin çatışmada ölü yada diri ele geçirdiği ermenilerdir. Doğu Anadolu Türklüğü"nün ermenilerden ne çektiğini Doğu Anadolu"lular onların dediği gibi resmi tarihten! değil bizzat hayatta olan dede ve ninelerinden hala da öğreniyorlar. Ermeniler tehcirden yakınacakları zaman niye hiçkimse 21.yy başında Bakü"de sefalet ve acılarla yaşama mücadelesi veren 1.000.000 Karabağ Kaçkını Türk"ten bahsetmiyor. Ermenilerin kanı 1.000.000 insanınkinden daha mı kırmızı? Yoksa bu meselede susan ve sözde soykırım meselesinde zırlayanların, Taşnak Partililerle genetik veya ırsi bir bağımı var da Tanrıları konuşturuyor? Şimdi ben dahil birileri diyorki kendilerine: Boşuna zırlayıp durmayın A Hainler. Siz hainde olamazsınız çünkü hain olmak için önce (Allah Korusun) bizden olup sonra ihanet etmeniz gerekir. Oysa birileri (Ben Dahil) kanaat getiriyorum ki bu ihanetçilerin bazı biyolojik sorunları var. Unutmayın! En son 26 Şubat 1992 de Karabağ Hocalı"da 613 kişinin karınları deşilip kocalarının kesik başları içine konulmak suretiyle dikilmiş, kafatası derileri yüzülmüş kimi çocukların ermeni doktorlar tarafından kol ve bacak kemikleri çıkarılmış, ana rahminden bebekler çıkarılmış, kafatasları taşla ezilmiş bir çoğu önce yakın mesafeden öldürülüp sonra (ki arada yarı canlı çocukların olduğunu bazı ermeniler itiraf ediyorlar) topluca ateşe verilmişlerdir. Bunları bu Murat (Sahte) Belge bilmiyor olabilir ama kendide bir Azerbaycan Göçmeni Türk! olan Orhan Pamuk bilmiyormu? Evet evet biliyorda bazı biyolojik problemleri var galiba. O zaman bizden biri yerine içimizden bir yabancı zırlıyor deyip birkaç gün daha rahat olabiliriz. (Acaba Yarın kim ne yumurtlayacak)

Ermenistan sınır kapısımı..? Sakın Haa.. Bu ekonomik bir talep bile olsa bölgemize ve yurdumuz sınırlarına girecek harici ermeni piçlerini istemiyoruz. Aç karınlarını sınırlarını müdafaa eden , Karabağda kendilerine yardım eden ve silahlandıran kendileriyle beraber bize ateş eden ruslar , ağır silahlarla donatan Farslar ve ermeni diasporası denen avrupalı ermenilerin haraçlarıyla hükümet olan taşnak itleri ve meşhur diasporası doyursun. Bizimkilerde aç ermeninin 3 parasına kaldılarsa KARABAĞ" da gönüllü tugaylara katılıp yerde kalmış kanlarını alsınlar.

Güven Toptaş

guven@azatyurt.com
  #713  
Alt 08.07.2005, 10:36
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Çok Yaşa Güney Azerbaycan Türklüğü

Çok Yaşa Güney Azerbaycan Türklüğü

Müge Çetinkaya


Türk"e kan kusturan Iran rejimi ,İslam Devrimi öncesinde ve sonrasında , Türk"ün manevi ve etnik varlığını ortadan kaldırmak için vahşice icraatlara imza atmış , idamlar ardı ardına gelmiştir. 1925 yılında "Memalik´i Mehruseye Kacariye" adındaki Türk devletinin işgal edilip yıkılmasının ardından yaşananlar Dünya ya yansıtılmadı , yansıtılmasına izin verilmedi. Türk"ün bütün düşmanı kavimler ve idareler gibi Iran devleti ve milleti , paranoyak hezeyanlarla Türk"e şuurlu saldırışlara geçti. Türk etnik varlığını yok etmek için üzerine mükemmel senaryolar yazılarak gerçekleştirilen idamlar , Türk kültür öğelerini aşağılamak yoluyla psikolojik sindirme politikaları uygulamak , İran’ın bir kösesinden diğer kösesine zorunlu yerleştirme siyaseti (sürgün) , Türk dilinin yok edilmesi amacıyla bütün Türk diliyle yazılan kitapların toplatılıp yakılması dolayısıyla tüm Türkçe neşriyatların ortadan kaldırılması. Bütün bunlar sadece satırlara yansıyanlar. Türk çocuklarının Türkçe ad almaları yasaklanırken , "Türk öz kimliği’nin farkında olanlara "Pantürkist" nitelemesi yapılarak (Türk’ün öz varlığını sevmesi en büyük suç sayılarak!), hapishanelerin ve işkencelerin yolu gösterilmiştir. Türkleri Farslaştırarak yok etme gayretleri ile bugünlere gelinmiştir. Kimileri öz kimliğini kaybederek erimiş, kimileri direnip ve özünden ayrılmayacağını , İran’da ki Türk varlığının 7000 yıl öncesine dayandığını , Fars’ın o topraklarda var olusunun sadece 2900 yıl olduğunu, Türk"ün öz malinin elinden alınamayacağını , kan dökülerek alınan ve Türk"ün mali olmuş toprakların verilemeyeceğini haykırdı ve direndi.

1905 yılında Settar Han önderliğinde başlayan Milli direniş hareketi (Meşrutiyet hareketi) önüne yüz binlerce Türk’ü katarak Fars zulmüne balyoz oldu. Bu büyük milli harekete karşı hakimiyet idaresi İngilizlerle is birliği yaparak kendince önlem aldı. Settar han’ı Tahran’a çağıran hükümet idaresi , tüm silahlarını ellerinden alıp , adaletsizce çatışmaya girerek ,Yepremhan adli bir Ermeni iti tarafından yaralanmasına sebep olmuş , böylelikle Milli hareketin önü haince kesilmiştir. 1911 yılına gelindiğinde Muhammet Hıyabanı liderliğinde Azadistan harekatı adıyla Türk milli hareketi kendine derman bulmuştur. Tekrar İngiliz ve Fars işbirliği ile bu hareket bastırılmıştır. O dönemde Iran , İngiliz hükümetine bağlı , yari bağımsız bir şekilde yönetilmekteydi. 1945 yılına gelindiğinde 1 yıl sürecek bir Milli hükümet Cafer Pişeveri tarafından kurulur. Bu büyük Türk hamlesi , Iran ve Rus işbirliği ile silahsız , eli ocağı bos Türklere saldırarak soykırım yapılarak ve bütün Türk dilindeki eserler toplanıp yakılarak bastırılmıştır. Resmi rakamlarla 35.000 gayri resmi rakamlarla 120.000 Türk öldürülmüştür. Öldürülen Türklerin sayısının tam değeri bilinmemekle beraber onbinlerce Türk’ün kanına bedel olan bu bağımsızlık savaşları 1995 yılına gelindiğinde yani işgalin olduğu ve Türk"ün idaresini kaybedişinin 70. yılında , tekrar teşkilatlanma anlamında dile gelir. Defalarca ayaklanan ve onbinlerce Türk’ün can verdiği Milli direniş hareketleri günümüzdeki karşılığını Dr.Mahmudali Çöhreganlı beğ ve Milli direnişçilerinde buldu. Güney Azerbaycan Türklüğünün Iran zulmüne karşı açık bir tepkisi olarak resmen faaliyete geçen " GAMOH" bugün milyonlarca taraftarı ile Dünyanın dört bir yanına dağılmış , Güney Azerbaycan’ın Iran diktasından kurtulması , mukadderatını eline almasını , Kuzey Azerbaycan ile birleşerek Turan"a doğru tek yumruk halinde kavuşma gayretinde çalışmaktadır.

Türkçülük , Çağdaşlık , İnanç özgürlüğü gibi kutsal ve özümüzün mali değerlerimizi kendine ülkü edinmiş bu mukaddes milli hareket sadece Güney Azerbaycan Türklüğünden değil bütün Turanlılardan destek görmekte ve aziz Türk eli Güney Azerbaycan’ımızın azatlığına doğru gitmektedir.

Tanrı bütün Türk ellerimizin kendi kaderlerini eline almayı ve birbirinden koparılmış Türk budununu tek bir güç haline getirmeyi sağlasın.


Müge Çetinkaya

<a href="redirect.jsp?url=http://muge_cetinkaya.sitemynet.com" target="_blank">http://muge_cetinkaya.sitemynet.com</a>

(www.gamoh.org sitesinden alınmıştır)
  #714  
Alt 10.07.2005, 18:57
Benutzerbild von nokta29
nokta29 nokta29 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard temele bak,nasilda temelmis

Kusura bakma ama senin bilgilerin hic bir mok temele dayanmiyor.Sende kesin olan bir sey var: O da senin körü körüne Iran düsmani olman.Dogruyu söyleyenlerde hemen iran sempatizani oluyor.Yunus Emre ve Mevlananin ayni hakikatin insanlari olmadigini söylemek icin, hic bir bilgisi olmamak gerek ve bu konuda zerre bilgin ve tecrüben olmadiginin ifadesidir.Neyse ben seni fazla alakoymayim, yazacagin daha cok önemli mesajlar vardir daha nice forumlarda.
  #715  
Alt 11.07.2005, 19:11
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard YAZIK!!!!!!!!!!!!!

frankenstein kardesimiz ermeniler hakkinda böyle bir yaziyi kopyalayip forum bölümüne eklemisdir (yazinin bir kismi böyledir:

Ermeniler katliama yatkındır.

Ermeniler bizim insanlarmızı birçok kere Anadoluda ve Kafkasyada katletmişlerdir.

Ermeniler sinsi düşmanı daima oynamışlardır.

Ermeniler terörü herzaman kullanmışlardır.

Ermeniler PKK ya tam destek verip barındırmışlardır.

Ermeniler terörist olup diplomat ve büyüklerimizi öldürmüşlerdir.

Ermeniler Türk düşmanıdırlar.

Ermeniler Yalancıdırlar.

Ermeniler Haysiyetsiz ve Şerefsizdirler.

Ermeniler Milletimize hiçbir ırk yada toplumun yapmadığı katliam ve namussuzlukları yapmışlardır.

bu yaziyi kiniyorum!!! beni taniyanlara soruyorum!!! bu söylenenler benim icin gecerlimi? ben böyle birisimiyim ?
  #716  
Alt 11.07.2005, 19:12
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard YAZIKKKKK!!!!

frankenstein ile ziyaretci defteri arasi bir kac satir paylasmisligimiz oldu bu konuyla ilgili. buraya eklemem gerektigini düsünüyorum.


TofTrikkY :

benim hic bir sey incelemeye ihtiyacim yok, gecmisde yasananlar yüzünden hic bir irka, hic bir dine bu hakaretleri iceren bir yaziyla saldirmaya hakkin yok! bir yerlerden bir kac yazi kopyalayip foruma katilmak kadar sacma bir davranis sergiliyorsun. yazik...

insanlari tanimaya ve hosgörüye davet ediyorum seni..

Frankenstein:

sen bu sacmaliklarini ermenilere anlat istersen.


TofTrikkY:

ben ermeniyim sevgili kardesim!!! gecmisde yasanan bir takim olaylari bu gibi sitelerde senin gibi olayla uzakdan yakindan alakasi olmayan insanlar tarafindan hakaret esliginde dile getirilmesi bence bizi taaa ki o zamanlara geri getirecegini saniyorsan yaniliyorsun.
evet söyledigim gibi ben ermeni asilliyim, fakat burda TÜRKÜM diye dolasan bir takim türklükle alakasi olmayan, kolyelerinde ay yildiz tasiyarak bir seyler yaptiklarini sanan bir kac arkadasimizdan daha da TÜRKÜMDÜR eminim. sen türkiyede TÜRKIYE icin iki yil askerlik yapip türk topraklarini korudunmu düsmandan??? hayir ama benim ermeni asilli dedem yapti bunu. insanlari asla ayni kaba koyma bence. her dinden her irkan iyisi de cikar kötüsüde cikar. ama ermeniler haysiyetsizdir, ermeniler serefsizdir gibi cümleleri demene izin vermiyorum! hakaret etmekden baska bir sey degil bu. senin ne farkin kaliyor soykirim yapan canilerden????? bizler okumus ve kültürlü insanlar olarak hosgörü ve barisa adim atmamiz gerekiyorken senin yaptigina bak. yazik degilmi. özür dileyecek kadar yüreklimisin merak ediyorum foruma ekledigin ve kendi kaleminden yazmayi bile beceremedigin o igrenc yazi icin???

saygilar.... isabel

TofTrikkY:

pardom yanlisim oldu! dedem zamaninda iki yil diil, dört yil türk askeri olarak senin vatanim dedigin topraklari korudu! babam 2 yil ve 27 gün bu güzel vatangörevini yerine getirdi. ayrica elinde takdirnamesi olan babamin sana selamlari var. askerlik o zamanlarda simdiki gibi 21 gün degildi. o yazini ictenlikle kiniyorum frankenstein kardesim.

TofTrikkY:

Murat Belge gibi yazarlarin yazilarini okumaya devam ettigin sürece, beyninin sulanmasina daha fazla izin vereceksin. bence daha cok tarafsiz yazilara ver kendini. gercegi kendin bul. olan olmusdur! gecmisi iki tarafdan takip et. ben soykirim vardi veya yokdu gibi iddalara girmem asla. bugünü baris icinde yasamak varken, nedir bu siddet nedir bu celal???
  #717  
Alt 12.07.2005, 22:21
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hey Süsse! sizin sizin cakallardan biri

birtanesi ürüyor galiba.

Tehditmi ediyormus ne????
Ay vallahi korktum!!!!

Galiba ermeniler kahpece tehdit etmelerden ve Terörden baska bir sey anlamiyor.

ha birde Kendi GB"ni kapatipta benimkine yazman nedir ha??? Utanmiyormusun????
--------------------------------------------------------------

Di
12
Jul
--------------------------------------------------------------------------------
19:43 alieren

selam

hör mal zu du kleiner verkappter möchtegern türke !
wem willst du was in den arsch stecken mir ? das möchte ich sehen ! ist das dein wortwahl !? ne mal oldugun sözlerinden belli ! ama bir sorunun varsa , hal edebiliriz ! sözlerine dikkat et ! das ist keine aussage sondern eine gezielte drohung ! yani sözlerine dikkat et !


in dem sinne


ps: der artikel bezeiht sioch auf die armenier frage
alles hat seinen preis
  #718  
Alt 12.07.2005, 22:39
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard YAZIK YA YAZIK!!!! ERMENI MEZALIMI

HALA BITMEDI!


Manukyan da halka açılıyor

Türkiye"de genelev patroniçesi olarak adını duyuran ve daha sonra verdiği vergilerle üst üste altı yıl vergi rekortmeni olan Matild Manukyan şimdi de turizm ve sanayi şirketlerini halka açmaya hazırlanıyor.
Manukyan"ın Alanya"da bulunan dört oteli ile M & M Tekstil ve Ambalaj Sanayi şirketini halka arz için öngördüğü tarih ise 2001 yılı başı. Manukyan, bu süre içinde şirketlerinin yeni organizasyon planlarını tamamlayacak.
Bu amaçla Antalya çevresinde aralarında Bilyon, Happy Elegan"ın da bulunduğu beş otel ve İstanbul"daki cafe-bar işletmesi tek bir turizm şirketi çatısı altında toplanırken, M & M tekstil ve ambalaj şirketleri yeniden yapılandırılacak.
Manukyan, bu şirketleri yeniden yapılandırıken yatırımlarla kapasitelerini artırmayı planlıyor. Beşinci otelinin de kısa bir süre önce Alanya"da hizmete girdiğini açıklayan Manukyan, "Yabancı turistlerin sadece yaz başlarken değil kışın da tercih ettikleri Alanya"da turizm işini daha da geliştirmeyi düşünüyorum. Yabancı turistlerin çoğunluğu dört mevsim yaşayan ülkemize severek geliyorlar. Hem bu ekonomimize de faydalı" dedi.
Manukyan, tekstil ve ambalaj üretimini daha kaliteli hale getirmeyi amaçladıklarını belirtti.


700 evi var

Şu anda 700 dairesi 70 işhanı beş oteli iki fabrikası ve birçok arazisi bulunan Manukyan, bu yıl İstanbul vergi sıralamasında 85. oldu.
Daha önce verdiği vergilerle çeşitli plaket ve madalyalar alan Manukyan bu yıl 272 milyar lira vergi verecek.


Terziydi patroniçe oldu

1914 doğumlu Matild Manukyan İstanbullu aristokrat bir ermeni ailesinin kızı. Notre Dame de Sion"u bitiren ve iş hayatına sosyete terziliği ile başlayan Manukyan, eşinin ölümünün ardından oğluyla tek başna kaldı. Manukyan, açtığı atölyede kıyafet dikerek para kazandı. Karaköy"de babasına ait binaları genelev işletmecisine kiraya veren Manukyan, buradan alacağı kira gelirini ödeyemeyen kiracısı yüzünden geneleve ortak oldu. Önce evsahibeliği ile bu işe başlayan Manukyan"ın yıllar içinde işlettiği genelev sayısı 14"ü buldu.
Türkiye"nin genelev patroniçesi olarak kabul edilen Manukyan, bombalı ve bıçaklı saldırılara uğradı.
Genelev işletmeciğinden kazandığı parayla sayısız daire, işhanı ve arazisi bulunan Manukyan, üst üste vergi rekortmeni oldu. Manukyan şimdi, hakkında yazılan yazıları, aldığı plaket ve beratları sergileyeceği M & M adlı bir müze kurdu. Hiçbir hizmeti reklam olsun diye yapmadığını söyleyen Manuyan, "Müzemde, yazılarında beni konuk eden basın mensuplarımızın yazıları, karikatürleri, eğitim ve sağlık için toplum yararına olan hizmetlerimin karşılığında aldığım plaket ve takdir beratları bulunacak. Tüm bunları arşivlerde değil, layık oldukları şekilde yaşatmayı kutsal görevim kabul ediyorum. Bu nedenle basın müzesi kurmaya karar verdim"dedi.


Yatırımcılar ne diyor?

Görüşlerini aldığımız borsacılar yatırımcının bir senedi alırken şirketin finansal tablolarına baktığını gelecekteki beklentilerini gözönüne aldığını ve kağıdın temel ve tekniğine göre alım veya satım kararı verdiklerini söylüyorlar. Yatırım yaparken idreolojik bir takım yaklaşımların da olabileceğini söyleyen bosacılar örnek olarak islami sermayenin bira şirketlerine yatırım yapmamasını gösteriyorlar. Genelevlerini kapatıp sanayiye adım atan Manukyan"ın şirketinin borsaya gelmesi durumunda yatırımcının hisselere nasıl bir talep göstereceği şimdiden merak konusu.

MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğlu:
Burası Türkiye. Ne zaman ne yapılacağı belli olmuyor. Borsa yatırımcıları kağıtları satın alırken, arkasında kimin olduğu konusunda genellikle bilgi sahibi değiller. Birebir isimler lanse edilmiyor. Kağıtlar, şirketin arkasında kim olduğu bilinmediği sürece alınabilir. Kabul edilmeyecek bir iş yaptığı için bilinerek alıcı bulacağını tahmin etmiyorum. Ben olsaydım, üstüne para da verselerdi almazdım.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2000/05/21/ekonomi/eko04.html
" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2000/05/21/ekonomi/eko04.html
</a>
  #719  
Alt 12.07.2005, 23:52
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard HOCALI KATLİAMI

26 Şubat günü Türk dünyası ve Azerbaycan için en acılı günlerden biri olmanın yanısıra aynı zamanda insanlık tarihi için de kelimenin tam anlamıyla siyah bir sayfadır. Bundan 12 yıl önce, yani 26 Şubat 1992"de

Azerbaycan"ın Hocalı kentinde sivil halka karsı Ermeniler tam anlamıyla bir katliam yapmışlardır.

Bugün sözde soykırım iddialarıyla Türkiye"yi suçlayan Ermenistan"ın Devlet Başkanı Robert Koçaryan"ın direktifleri doğrultusunda Ermeniler Azerbaycan"ın Karabağ bölgesinde 7 bin kişilik nüfusa sahip ve coğrafi konumu itibariyle bölge için stratejik önemi olan Hocalı kentini ele geçirmek için 25 Şubat gecesi katliam gayesiyle harekete geçmiştir.

Hocalı"nın işgali sonucu sivil, eli silahsız, Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmadan Ermeniler tarafından katledilmiştir. Resmi verilere göre, o gece 613 kişi hunharca katledilmiş; bunlardan 83 çocuk, 106 bayan acımasız yöntemlerle işkence yapılarak öldürülmüştür. Ayrıca, 487 kişi ağır yaralanmış ve 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla caninin kurtarmıştır. 26 çocuk tamamen ve 130 çocuk ise kısmen oksuz kalmıştır. Ermeniler şehitleri özel acımasızlıkla, gözlerini oyularak, kafataslarının derisini soyarak ve vücutlarının farklı organlarını keserek öldürmüştür. Küçücük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yırtılmış ve insanlarımız diri diri toprağa gömülmüştür. Hatta şehitlerin bir çoğunun cesetleri yakılmıştır.



Yetim Xocalı

Azerbaycan hakimiyyeti heç vaxt ona sahib durmaq istemeyib
Seriyye Müslümqızı: “26 fevralda özünü reklam etdirmeye xerc çekenler o pulu Xocalı yetimlerinin problemlerini hell etmeye yöneltseler, daha yaxşı olar...”
1990-91-ci illerde Qarabağın Xocalı adlanan unudulmuş, yaddan çıxmış qedim bir bölgesi birden-bire diqqet merkezine geldi. Xocalıda böyük tikinti kompleksleri fealiyyete başladı, bu yaşayış massivinin Qarqarçay erazisine qeder genişlenmesi ve rayon merkezine çevrilmesine qerar verildi. Televiziya, metbuat orada geden tikinti işlerini diqqetde saxladı. Telebe-inşaat desteleri artıq SSRİ-nin başqa erazilerine yox, Xocalıya yöneldi...
Köhne Xocalı, Qaladeresi Xocalısı ve Qaçqınlar Xocalısı


Tarix elmleri doktoru Hidayet Ceferovun dediyine göre, Xocalının tayı-beraberi olmayan, çox az rast gelinen arxeoloji abideleri olub. Bu haqda ilkin melumata XIX esrin 80-ci illerinde rast gelinir. Xocalı abidelerinin xronoloji çerçivesi e.e. XV-VI esrler arasındadır. Tedqiqatçıların fikrince, yüz iller boyu eyni erazide müxtelif tip qebir abidelerinin mövcudluğu Xocalının hele qedim zamanlardan müqeddes yer olması ile bağlıdır.


Xocalı üç hisseye bölünürdü: Xocalı çayının sol sahilinde, İlisu çayının Xocalı çayına qovuşduğu sahenin emele getirdiyi üçbucaqda yerleşen Köhne Xocalı, Qaladeresi Xocalısı (buranın ehalisi esasen XX esrin evvellerinde Laçından gelen azerbaycanlılardan ibaret olub) ve Qaçqınlar Xocalısı (burada ise esasen 1918-20-ci illerde Ermenistandan deportasiya olunmuş soydaşlarımız yaşayıb).

H.Ceferovun bildirdiyine göre, Xocalı abideler kompleksi - daş qutu qebirleri, müxtelif tipli kurqanlar ve s. bu kendler etrafında yerleşib: “Bu abideler kompleksinde müxtelif vaxtlarda arxeoloji qazıntılar aparılaraq, yüksek elmi ehemiyyetli neticeler elde olunub, qiymetli maddi-medeniyyet nümuneleri aşkar edilib. Burada tapılmış dulusçuluq memulatı, müxtelif çeşidli saxsı qab nümuneleri, qızıl, fil sümüyü, sedefle minalanmış bezekler, üzeri xüsusi terkibli şire ile minalanmış qablar, eqiq muncuq, tunc quş fiquru, xüsusi tip silah nümuneleri, qalay, silindrik möhürler ve s. evezedilmez senet incileridir”.


Tarixçi alim, merhum Reşid Göyüşov “Qarabağın keçmişine seyahet” adlı kitabında yazır: “Azerbaycanda en qedim yazı Qarabağda aşkar edilib. Xocalıda tedqiq olunan 11 N-li Kurqandan üzerinde mixi yazısı olan bir eded kiçik muncuq tapılıb. Akademik İ.İ.Meşşaninov müeyyen edib ki, bu muncuğun üzerinde eramızdan evvel VIII esrde yaşamış Assuriya çarı Adadnirarinin adı yazılıb. Bu yazı tekce Qarabağın deyil, elece de bütün Azerbaycanın siyasi tarixinin öyrenilmesinde böyük ehemiyyete malikdir.”


Xocalı eksponatları Moskva ve Sankt-Peterburqun muzeylerini bezeyir


Hidayet müellimin dediyine göre, Xocalıda aşkar olunmuş bele qiymetli nümunelerin ekseriyyeti Moskva ve Sankt-Peterburqun meşhur muzeylerini bezeyir: “Vaxtile Elmler Akademiyası Arxeologiya ve Etnoqrafiya İnstitutunun rehberliyinin tapşırığı ile hemin eksponatların vetenimize qaytarılmasına çox cehd etdim, lakin müsbet netice elde olunmadı. Xocalı abideler kompleksi xalqımızın ulu keçmişinin canlı yadigarı idi. Amma çox teessüf ki, 70-ci illerde Bakı-Xankendi
demir yolu çekilende daş kurqanlar ve senduqeler dağıdıldı, ermenilerin meskunlaşdığı Noraguh kendi dağlıq zonadan Xocalının beş addımlığına - bereketli saheye köçürüldü, Qaladeresi ve Qaçqınlar Xocalısının ehalisine ise etraf boş sahelerde heyetyanı sahe vermek evezine, qiymetli abideler olan yerler ayrıldı. Mence, Xocalı faciesinin başlanğıcı ehaliye öz ecdadlarının qebrini söküb bina tikdirmeye mecbur edilende, aeroport salmaq, demir yolu çekmek, abadlıq işleri aparmaq adı altında ecdadlarımızın uyuduğu mezarlar yerle-yeksan edilende qoyulmuşdu".


“Xocalını böyütmek yox, herbileşdirmek lazım idi”


Xocalı sakini, yazıçı-jurnalist Seriyye Müslümqızının sözlerine göre, 1905-ci ilden üzüberi ermeniler terefinden Xocalıya ne qeder hemleler olunsa da, kend defelerle yandırılıb xarabalığa çevrilse de, yerli camaatın ezmi qırılmır: “Amma buna mehz 26 fevral tarixinde, öz ”başbilenlerimiz"in laqeydliyi sayesinde nail olundu.


1991-ci ilde Xocalıda palçıqdan tikilen evler başdansovdu olur, qaçqınlar telem-telesik o evlere yerleşdirilirdi. Tikinti işleri süretle aparılırdı. Bele yarıtmaz işlerle Xocalı 2010-cu ile kimi baş plana uyğun olaraq şeher kimi tam formalaşmalıydı. Xocalılılar hisli-paslı ocaqlardan istifade eden vaxtlar qonşuluğumuzdakı Noraguh kendinde ermeniler mavi yanacaqla temin edilirdi. Bize edilen haqsızlıqlarla bağlı o vaxtkı rehberliye şikayet mektubları gönderende, problemlerimiz hell olunmaq üçün DQMV-ye, ermenilerin üzerine gönderilirdi. Ermenilerin haqsızlığından şikayetlenende ise milletçi kimi damğalanırdıq. Esgeran rayonunun idareetme orqanlarında çox cüzi sayda azerbaycanlılar çalışırdı. Son vaxtlar azerbaycanlılar, ümumiyyetle, Xankendine pasport
qeydiyyatına götürülmürdü. Şuşa, Malıbeyli ve Quşçularda minlerle ermeniler yaşadığı halda, Xankendinde etnik temizleme aparılırdı. Rusiyanın 366-cı motoatıcı alayının bazası Xankendine getirilir, bizden ise rus ordusu BTR-le qapı-qapı gezib ov tüfenglerini bele yığırdı. Azerbaycan rehberliyi ise bu haqsızlığa göz yumurdu. Xocalını böyütmek yox, onu herbileşdirmek lazım idi".


Göresen, Xocalının “dağ eriden” derdini hazırda xocalılılar nece çekir? Hansı şeraitde yaşayırlar, esasen haralarda meskunlaşıblar?


S.Müslümqızı: “Xocalının varlıları özlerine vaxtında gün ağlaya bildi, amma miskin kasıbları Azerbaycanın 56 rayonuna sepelenib, yataqxana ve sanatoriyalara sığınıblar.


Xocalıdan çıxanda Xezangül Emirovanın 8 yaşı olub. Gözünün qabağında atası Tevekkülün el-ayağını meftille bağlayıb üstüne neft töküb yandırıblar. Aradan 12 il keçmesine baxmayaraq, atasının “Ay Allah, yandım” harayı onun qulaqlarından getmeyib. Pirşağıda qoca, ixtiyar yaşında olan Entiqe nenesinin himayesinde yaşayır. Bundan elave, o qarı 4 yetime de baxır.


Xocalıdan İntizar ve Hebibe adlı qızlar var ki, ele bilirler ataları hele sağdı. Bu gün onlar 6-7-ci sinifde oxuyurlar. O ümiddedirler ki, böyüyüb atalarını axtarıb tapacaqlar. Amma onların ataları Ağdam qebiristanlığında defn olunub. Heqiqeti bu güne kimi o uşaqlar bilmir. Xocalılılar o qeder
Bes göresen, Xocalı mekteblerinde bu gün veziyyet necedir?


Mehbub İmani (Xocalı sakini, 2 saylı Xocalı mektebinin müellimi): “Xocalı mektebleri çox çetin
qayğılarla yaşayırlar ki, onlara kömek lazımdı. 11 min neferin ekseriyyetinin güzeranı pis veziyyetdedir. Üç oğlu şehid olan Abışova Şuxeddin bu gün Pirşağıda bir sanatoriyanın küncünde qalıb. Amma sonradan siyahıya düşenler, özlerini Xocalı sakini kimi qeleme verenler merkezde yaşayırlar, özlerine rahat şerait düzeldibler. Men başa düşmürem ki, görüntü yaradan, özümüz deyib, özümüz eşitdiyimiz merasimler düzenlemek kime ve neye lazımdı? Her il debdebeli tedbirler keçirmekle xocalılıların hansı problemi hell olunur? O tedbirlere etek-etek pul xerclenir, vesait qoyulur. Olmazmı ki, tedbir keçirenler özlerini reklam etdirmekdense, o yetimlere yardım etsinler?


Facienin ilk vaxtlarında Xocalının İcra Hakimiyyetine ne qeder vesait ayrılmışdı. Onlar ayrılan vesait hesabına Xocalıda şehid olan, esir düşen sakinlerin düzgün hesabını bele aparmadılar. Deyirler, 613 nefer şehid olub. Bu, saxta reqemdir. Menim hele şifahi hesablamalarıma göre, Xocalıda minden çox adam şehid olub. Ermeniler balaca bir hadiseni şişirdib facie eleyirler, amma bu boyda facie neinki qabardılır, quruca faktlarla da verilmir."


“İstedadlı uşaqlarımızın maddi-menevi desteye ehtiyacı var”


şeraitde öz fealiyyetini davam etdirir. Şeherin hazırda on mektebi fealiyyet gösterir. Mektebimiz tam techiz olunmuş, merkezleşmiş olmasa da, müellimlerimiz ellerinden geleni edirler. 1-7-ci sinfe qeder uşaqlar burada doğulublar. Biz onlara resm derslerinde bele bir mövzu veririk: ”Xocalını nece tesevvür edirsiniz?" O uşaqlar Xocalıda doğulmasalar da, valideynlerinden eşitdiklerini, şehid olmuş insanları, qar üstünde qan, tank ve s. tesvir ede bilirler. İstedadlı uşaqlarımız çoxdu. Faciemize aid ele tesirli inşalar yazırlar ki...


Şehid övladı, Milli Qehreman Tofiq Hüseynovun qardaşı qızı Yasemen bizim mektebin hem mezunu, hem de müellimesidi. İstedadlı qızdı, gözel resmler çekir, şer yazır. Bele istedadlara heyan olmaq lazımdı. Onların maddi-menevi desteye ehtiyacı var.


Hemin faciede menim atam ve böyük qardaşım da şehid olublar. Kiçik qardaşımın ayağını don vurdu. Böyük gelinimiz Sona Eliyeva öz bacısı ve bacısı uşaqları ile 12 gün ac-susuz, yalnız qar yemekle, meşede gizlene-gizlene Ağdamın Qarağacı qebiristanlığına gelib çıxmışdı. Orda esgerlerimiz onları görüb, haraylarına çatmışdı. İndi Sona Naftalanda yaşayır, qardaşımdan qalan yadigar oğlu herbi xidmetdedir. Meherremovlar ailesinden valideynsiz qalan 5 uşaq emi himayesindedir.


Torpaq bütün Azerbaycanındı. Bu barede her an düşünmek lazımdı. Xocalı faciesi bizim qan yaddaşımızdı. Bu gün bizim Avropa Şurasına qebul olunmağımız her birimiz üçün böyük şerefdir.
Amma biz her hansı problemimizin hansısa teşkilat terefinden heyata keçirilmesini gözlememeliyik. Bütün Azerbaycan ziyalıları ayağa qalxıb öz sözlerini demeli, birleşib iş görmelidi. Xaricdeki Azerbaycan diasporası feal olmalıdı. Mene ele gelir ki, bele fealiyyet neticesiz qalmaz, haqq nahaqqa qalib geler..."


Sevil HİLALQIZI

<a href="redirect.jsp?url=http://www.azatyurt.com/Hocali%20Katliami.htm" target="_blank">http://www.azatyurt.com/Hocali%20Katliami.htm</a>
  #720  
Alt 13.07.2005, 00:06
Benutzerbild von frankenstein
frankenstein frankenstein ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kime yazik ermenileremi????

Asagidaki yaziyi ben yazmadim, seninde belirttigin gibi, sadece kopye cektim. senin benimle problemin nedir onu anlayamadim.

Eger o yaziyla bir problemin varsa, git yazana söyle. benim o yaziyla ilgili fikrimi bilmek istiyorsan, adam yazidigi hakaretleri yeterince gerekcelendirmis. yani inandirici!

Ben senin yerinde olsaydim, yani ALLAH korusun ermeni olsaydim, herhalde kendimi öldürürdüm. Öyle bir milletin mensubu olarak yasamak kolaymi?????
---------------------------------------------------------------

YAZIK!!!!!!!!!!!!!

frankenstein kardesimiz ermeniler hakkinda böyle bir yaziyi kopyalayip forum bölümüne eklemisdir (yazinin bir kismi böyledir:

Ermeniler katliama yatkındır.

Ermeniler bizim insanlarmızı birçok kere Anadoluda ve Kafkasyada katletmişlerdir.

Ermeniler sinsi düşmanı daima oynamışlardır.

Ermeniler terörü herzaman kullanmışlardır.

Ermeniler PKK ya tam destek verip barındırmışlardır.

Ermeniler terörist olup diplomat ve büyüklerimizi öldürmüşlerdir.

Ermeniler Türk düşmanıdırlar.

Ermeniler Yalancıdırlar.

Ermeniler Haysiyetsiz ve Şerefsizdirler.

Ermeniler Milletimize hiçbir ırk yada toplumun yapmadığı katliam ve namussuzlukları yapmışlardır.

bu yaziyi kiniyorum!!! beni taniyanlara soruyorum!!! bu söylenenler benim icin gecerlimi? ben böyle birisimiyim ?
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu