| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#31
|
||||
|
||||
Dört temel Hadis-i serif
İslamiyet’in dört temeli, şu dört hadis-i şerifle bildirilmiştir:
1- (Ameller niyetlere göredir.) [Buhari] 2- (Helal ve haram meydandadır.) [Ebu Davud] 3- (Davacının şahit göstermesi ve davalının yemin etmesi lazımdır.) [Tirmizi] 4- (Kendi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen, imanı kâmil olmaz.) [Ebu Davud] |
#32
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
1- Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif.
2- Hadis-i müsned: Resulullaha isnat eden Sahabînin ismi bildirilen hadis-i şeriflerdir. 3- Hadis-i müsned-i muttasıl: Resulullaha kadar, aradaki ravilerden hiçbiri noksan olmayan hadis-i şerif. 4- Hadis-i müsned-i münkatı: Sahabîden başka, bir veya birkaç ravisi bildirilmeyen. 5- Hadis-i mevsul: Sahabînin, (Resulullahtan işittim, böyle buyurdu) diyerek haber verdiği, hadis-i müsned-i muttasıl demektir. Bunlara, hadis-i merfu da denir. |
#33
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
6- Hadis-i mütevatir: Birçok Sahabînin, Resulullahtan ve başka birçok kimsenin de, bunlardan işittiği ve çok kimselerin haber verdiği hadis-i şeriflerdir. Bunların, bir yalan üzerinde sözbirliği yapmalarına imkân olmaz. Bu hadis-i şeriflere inanmayan kâfir olur.
7- Hadis-i meşhur: İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan hadis-i şeriflerdir. Yani bir kimsenin Resulullahtan, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan da, başka kimselerin işittiği hadis-i şerif olup, son duyulan kimseye kadar, artık hep mütevatir olarak bildirilmiştir. Meşhur hadislere inanmayan da kâfir olur. (Redd-ül-muhtar s.176) 8- Hadis-i mevkuf: Sahabîye kadar söyleyen hep bildirilip, Sahabînin, (Resulullahtan işittim) demeyip, (Resulullah böyle buyurmuş) dediği hadis-i şerif. 9- Hadis-i sahih: Âdil ve hadis ilmini bilenden işitilen, müsned-i muttasıl, mütevatir ve meşhur hadis-i şerif. 10- Haber-i âhâd: Bir kimse tarafından söylenilen, müsned-i muttasıl hadis-i şerif. |
#34
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
11- Hadis-i muallâk: Baştan bir veya birkaç ravisi veya hiçbir ravisi belli olmayan.
12- Hadis-i kudsi: Manası Allahü teâlâdan, kelimeleri Resulullah tarafından olan. 13- Hadis-i kavi: Söyledikten sonra, bir âyet-i kerime okuduğu hadis-i şerif. 14- Hadis-i nâsih: Son zamanlarında söyledikleri hadis-i şerif. 15- Hadis-i mensuh: İlk zamanda söyleyip, sonra değiştirilen hadis-i şerif. |
#35
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cestileri
16- Hadis-i âmm: Bütün insanlar için söylenmiş olan hadis-i şerif.
17- Hadis-i has: Bir kimse için söylenmiş hadis-i hadis-i şerif. 18- Hadis-i hasen: Bildirenler, sadık ve emin olup, fakat hafızası, anlayışı, sahih hadisleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kişilerin bildirdiği hadis-i şerif. 19- Hadis-i maktu: Söyleyenler, Tabiin-i kirama kadar bilinip, Tabiinden rivayet olunan hadis-i şerif. 20- Hadis-i şaz: Birinin, bir hadis âliminden işittim dediği hadis-i şerif. |
#36
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
21- Hadis-i garip: Yalnız bir kimsenin bildirdiği hadis-i sahihtir. Yahut aradakilerden birine, bir hadis âliminin muhalefet ettiği hadis-i şerif.
22- Hadis-i zayıf: Sahih ve hasen olmayandır. Ravilerden birinin hafızası, adaleti gevşek veya itikadında şüphe vardır. Bu hadise göre fazla ibadet yapılır; fakat ictihadda bunlara dayanılmaz. 23- Hadis-i muhkem: Tevile muhtaç olmayan hadis-i şerif. 24- Hadis-i müteşabih: Tevile muhtaç olan hadis-i şerif. 25- Hadis-i munfasıl: Aradaki ravilerden, birden fazlası unutulmuş olan hadis-i şerif. |
#37
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
26- Hadis-i müstefid: Söyleyenleri üçten çok olan hadis.
27- Hadis-i muddarib: Muhtelif yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen. 28- Hadis-i merdud: Manası olmayan ve rivayet şartlarını taşımayan söz. 29- Hadis-i müfteri: Müslüman görünen dinsizlerin uydurdukları söz. 30- Eser: Mevkuf ve maktu hadis veya dua bildiren merfu hadis. |
#38
|
||||
|
||||
Hadis-i seriflerin cesitleri
31- Hadis-i mevdu: Bir hadis âlimine göre, hadis olma şartlarını taşımayan hadis, sadece o âlime göre mevdu, yani uydurma olur. Hadis usulü ilminde müctehid olan bir âlim, bir hadisin sahih olması için, lüzum gördüğü şartları taşımayan bir hadis için, benim mezhebimin usulünün kaidelerine göre mevdudur der. Yoksa, (Peygamber efendimizin sözü değildir) demek istemez. Yani, hadis-i şerif denilen bu sözün hadis olması, bence anlaşılmamıştır demektir. Hadis usulü ilminin başka bir müctehidi de, hadisin doğru olması için aradığı şartları bu sözde bulunca, hadistir, mevdu değildir diyebilir. Dört mezhep arasında ayrılık bulunması, sözlerinin yanlış olacağını göstermediği gibi, hadisler için de, böyledir. Böyle şeyler, ictihad işi olduğundan, bir müctehidin mevdu demesiyle, hakikatte mevdu olması lazım gelmez.
|
#39
|
||||
|
||||
Güzel Abdest nasil alinir
Peygamber efendimiz bunu şöyle tarif etmiştir:
(Güzel abdest, abdestin farz ve sünnetlerini yerine getirmek suretiyle alınan, mükemmel abdesttir.) [Tirmizi] Ağız, burun, yüz, kol ve ayakları, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkamak gerekir. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç kere su dökmek değil, üç kere tam yıkamak sünnettir. Üçten az veya fazla yıkamak mekruhtur. Maalesef musluktan abdest alanlar, bu sünneti ihmal ediyorlar. Elleri, kolları ve ayakları birer kere yıkıyorlar. Ayak parmaklarını da bir kere hilallemekle yetiniyorlar. Üç kere su döküp bir kere yıkamak sünnete aykırı olduğu gibi, bir kere çok su döküp de, üç kere yıkamak da sünnete aykırıdır. Ayrı ayrı üç kere su döküp, üç kere ovarak yıkamak gerekir. |
#40
|
||||
|
||||
Abdest almanin fazileti
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Abdeste devam et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın.) [Harâiti] (Güzel abdest alıp camiye giren Allah’ın misafiri olur. Allahü teâlâ da misafirine mutlaka ikram eder.) [Beyheki] (Güzelce abdest aldıktan sonra, “Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehü la şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü” diyene Cennetin sekiz kapısı açılır.) [Nesai] (Güzelce alınan abdest, imanın yarısıdır.) [İbni Hibban] (İlk sorgu abdestten olacaktır. Abdesti güzel ise, sıra namaza gelir.) [Beyheki] (Hiçbir günahkâr yoktur ki, güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılarak mağfiret dilesin de, affedilmiş olmasın.) [Tirmizi] (Güzelce abdest alıp namazını cemaatle kılanın bütün günahları affolur.) [Müslim] (Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur.) [Buhari] (Güzelce abdest alıp bir din kardeşini ziyaret eden, Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Davud] (Güneş yükselince [işrak vaktinde] güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılanın bütün günahları affolur.) [İ.Ahmed] (Soğukta, sıcakta güzelce abdest almak, günahlara kefaret olur.) [Müslim] (Güzelce abdest alıp, huşu içinde namaz kılmak, küçük günahlara kefaret olur. Bu durum ömür boyu devam eder.) [Müslim] |