| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#21
|
|||
|
|||
Gözlerine Yazılmamış Bir Destan
bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum biliyorum; saçlarının sarısı gözlerinin yeşiline karışmış biliyorum; sana benzemek için melikeler birbiriyle yarışmış fosforlu ve derin bakışlarına çağlar boyu nice destanlar yazılmış oysa ben görülmedik bir lale yaprağına gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum gözlerin değişip kaplasın karanlığı bütün ufukları sarsın gözlerin gene de hep bende kalsın gözlerin l kapama gözlerini; karanlıktan korkarım atlılar kaybeder yolunu, hasretimin posta güvercinleri geri dönmez ülkeme yaslı dereler gibi mutsuzluğa akarım kapama gözlerini; karanlıktan korkarım ll ateşten ve köpükten sıyırıp ellerimi mekanımı gülistan eyleyendir gözerin isyanıyla ihtiras ve gerilim yaşayan Kabil’in ruhunu kan eyleyendir gözlerin vuslat aşkını Leyla düşürmedi çöllere arzı Mecnun’a hicran eyleyendir gözlerin gözlerinde başladı tarihin macerası Adem’i Havva’ya ram eyleyendir gözlerin Kerem dağlar ardında aradı gözlerini Kamber’i bile viran eyleyendir gözlerin Ferhat dağları deldi yolunu bulmak için sevmeyenleri giryan eyleyendir gözlerin suların emzirdiği muamma bir çocuğu yedi iklime hakan eyleyendir gözlerin lll gözlerin göklerinde her yüzyılın başında birer akkor olmuş gözlerin çekip çıkarsam da mısralarımı ben yalnız gözlerinin şairiyim aslında hangi rüzgara verdiysem aşkımı beni alıp yangınlara götürdü muştu beklediğim bütün yelkenlilerden ateş düştü içime lV yüreğimden fışkıran bir “ah” mıdır gözlerin beni benden koparan “eyvah” mıdır gözlerin Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma kürdili hicazkar mı, segah mıdır gözlerin Arif Bey’i Itri’yi ömür boyu inleten nihavend mi, sultan-ı yegah mıdır gözlerin kubbesinde yitirdim zaman duygularımı akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin ruhumu baştan başa acılarla dokuyan beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin her köşede zifiri bir silüet bırakan gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin renkler avare; sitem başıboş kuytularda mavi midir, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin yoksa yalancımıdır, günah mıdır gözlerin V nihan kıldı gözlerin bana kapılarını oysa ben gözlerinden girerdim yüreğine her bakışın bir damla ab-ı zindegan idi hicranlı her gülüşün bin yıllık figan idi içime, soluşundan sonra koyu renklerin birer şirpençe gibi düştü gözbebeklerin feryadıma gök bile bigane değil şimdi söyle, kurtuluşun mu, harabın mı gözlerin gözlerinde mi mehtab; mehtabın mı gözlerin Vl çağlayanlar bile hararetlidir buğday başağının açlığıdır ufuklar siperleri aşıklar mı doldurmalıydı zalimler mi neden böyle hıçkırıklı, umutlar Vll beni hangi urganla bağladın gözlerine beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden senden kopamıyorum gözlerin var oldukça sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim indirme kirpiğini; tutuşmasın kainat nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim Vlll diyorlar ki ağla ağla ki dumanı dağılsın yolların ağlamayı denizlere bıraktım yalnız gözlerindir hayatta kalan uğruna adandığım mahşeri sularla çevirip dört yanından gönlümde sakladığım aynalarda arayıp bulamazken günboyu gölgesinde konakladığım gözlerindir ufkumda dalgalanan Rüstem’in kanını döktüm yerlere İstanbul’u kuşattım gözlerin için Azrail’e koştum siperlerimden gözlerine baka baka dirildim niçin kızıl kıyamettir gölerin bu gün niçin heyelan var eteklerinde İsrafil’den işaret mi almışsın yanaklarında mahşer kalıntısı dudaklarında mizan bütün gamlı hüdhüdler Belkıs’le döner sana yıldızlar vuslat için her gece iner sana rengini, gözlerinde kaybolan bilir lX gözlerin uğrak yeridir bestekarların şairler hüzne dalar yeşil okyanusunda eşiğinde ölümsüz dilenciler gözlerin gecenin intiharıdır sen gözlerine mahkumsun; gözlerin bana ben şiir yazmasam, kim tanır gözlerini geçerken yalnızlık sokağından hangi demirci indirir parmağına çekici hangi berber yanağını keser müşterisinin gözlerine bakmasam, doğar mı güneş X gözlerin boşluğa akan bir ırmak değil gözlerin sadece ölmek, yaşamak değil gözlerin tükeniş doruklarında bulunmayanları aramak değil gözerine aşina olduğum günden beri ben artık hır gece sesleniyorum düşe kalka yorgun argın derbeder yapayalnız duruyorum; yanlış anlaşılıyor her hücremde bir inkılab her gönlümde bir mahitab evim harab; ömrüm harab ne ay kaldı, ne de mehtab gök bulanık; ufuk silik gene de mağrur ve dimdik yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın Xl bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan bu son mezar kalbimde hicranla kazılan senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi bir kevser ırmağında serinlemek dururken sellerine karışıp bulanmaya değer mi aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi Nurullah Genç |
#22
|
||||
|
||||
An jenem Tag, an dem Du mich als alter Mensch
siehst und ich nicht mehr ich bin, hab Geduld mit mir und versuche mich zu verstehen. Wenn ich mich beim Essen bekleckere, mich nicht richtig anziehe, hab Geduld. Denke zurück an die Stunden, die ich damit verbracht habe, es Dir damals beizubringen. Wenn ich mich mit Dir unterhalte und ich mich zum hundertsten Mal wiederhole, unterbrich mich nicht, hör mir einfach zu. Als Du klein warst, habe ich mir Dein Geplapper ständig und überall angehört, ob Zuhause, im Geschäft oder bei Bekannten. Falls ich mich nicht wasche, dusche oder bade, schimpf nicht mit mir und vor allem beschäme mich nicht. Erinnere Dich daran, wie oft Du Ausreden hattest und wie oft ich dich ans baden gehen erinnern musste. Wenn Du meine Ignoranz gegenüber neuen Technologien bemerkst, bitte ich Dich mir die nötige Zeit zum erlernen zu geben. Und bitte lache währenddessen nicht über mich. Ich habe Dir so viele Dinge beigebracht …. Wie man richtig isst, wie man sich benimmt, wie man spricht, wie man sich anzieht und wie man sich in dieser Welt zurechtfindet. Sehr viele dieser Dinge; sind das Ergebnis der Kraft und Zusammenarbeit von uns beiden – Dir und mir. Falls ich irgendwann vergesslich werde oder den Faden unserer Unterhaltung verliere, gib mir die nötige Zeit um mich zu erinnern. Und falls ich mich doch nicht erinnern kann, werde nicht nervös und böse; ich glaube nämlich; dass die Unterhaltung nicht das Wichtigste ist, sondern die Nähe zueinander und dass Du mir zuhörst. Zwing mich nicht zum essen, wenn ich es nicht will. Ich weiß am besten was ich brauche und was nicht. Wenn mich irgendwann meine müden Beine nicht mehr schnell gehen lassen, reiche mir deine helfende und stützende Hand, genauso wie ich es für Dich getan habe, als Du laufen gelernt hast. Und wenn ich Dir eines Tages sage, dass mein Leben nicht mehr lebenswert ist und dass ich sterben will, sei mir nicht böse. Eines Tages wirst Du verstehen, dass es gar nichts mit Dir zu tun hat, nicht mit deiner Liebe zu mir und auch nicht mit meiner Liebe zu Dir. Lerne einfach zu verstehen, dass ich in meinem Alter nicht lebe, sondern zu überleben versuche. Eines Tages wirst Du erkennen, dass ich trotz der Fehler die ich gemacht habe, nur das Beste für Dich wollte und dass ich versucht habe Dir dein Weg durch diese Welt so gerade und eben wie möglich zu machen. Du darfst weder böse noch traurig sein und Dich auch nicht unfähig fühlen, wenn Du mich so siehst. Du musst nur an meiner Seite sein, versuchen mich zu verstehen und mir helfen, so wie ich es gemacht habe, als Du in diese Welt geboren wurdest. Jetzt bist Du an der Reihe, mich auf meinem schwierigen, nicht immer geraden und ebenen Weg zu begleiten. Hilf mir diesen Weg mit Liebe und Geduld zu Ende zu gehen. Ich werde es Dir mit einem Lächeln und mit der unendlichen Liebe, die ich immer für Dich hatte, habe und haben werde, danken...♥♥♥ |
#23
|
|||
|
|||
aşk iki kişiliktir
değişir rüzgarın yönü solar ansızın yapraklar; şaşırır yolunu denizde gemi boşuna bir liman arar; gülüşü bir yabancının çalmıştır senden sevdiğini; içinde biriken zehir sadece kendini öldürecektir; ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir. bir anı bile kalmamıştır geceler boyu sevişmelerden; binlerce yıl uzaklardadır binlerce kez dokunduğun ten; yazabileceğin şiirler çoktan yazılıp bitmiştir; ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir. avutamaz olur artık seni bildiğin şarkılar; boşanır keder zincirlerinden sular tersin tersin akar; bir hançer gibi çeksen de sevgini onu ancak öldürmeye yarar: uçarı kuşu sevdanın alıp başını gitmiştir; ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir. yitik bir ezgisin sadece, tüketilmiş ve düşmüş, gözden. düşlerinde bir çocuk hıçkırır gece camlara sürtünürken; çünkü hiç bir kelebek tek başına yaşayamaz sevdasını, severken hiçbir böcek hiç bir kuş yalnız değildir; ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir. ataol behramoğlu |
#24
|
|||
|
|||
Kadın bilene NEFES,bilmeyene NEFS'tir ...
Şems-i Tebrizi |
#25
|
|||
|
|||
Beni kör kuyularda merdivensiz biraktin
Denizler ortasinda bak yelkensiz biraktin Öylesine yiktin ki bütün inanclarimi Beni sensiz biraktin, beni sensiz biraktin. Ümit Yasar Oguzcan |
#26
|
||||
|
||||
Dünyam cok ama keyfim yok,
Yürek var ama Kalp yok, Kalp var ama Ask yok, En kötüsüde SEN yok..... Ask&Ben Sensiz..... |
#27
|
|||
|
|||
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia Özdemir Asaf |
#28
|
|||
|
|||
Sevgi adına
Şarkılar söylenir sevgi adına Şiirler yazılır sevgi adına Bir yuva kurulur sevgi adına Sevgi denen duyguyu anlatsana Sevgi denen duyguyu yaşat bana Gurbet yolu gözlenir sevgi adına Gözyaşları dökülür sevgi adına Gülücükler saçılır sevgi adına Sevgi denen duyguyu anlatsana Sevgi denen duyguyu yaşat bana Dertlere katlanılır sevgi adına Ömür harcanılır sevgi adına Bir vatan kurtarılır sevgi adına Sevgi denen duyguyu anlatsana Sevgi denen duyguyu yaşat bana Sırtında taşırsın sevgi adına Oğlunu kızını ana babanı Baş koyarsın yastığa sevgi adına Sevgi denen duyguyu anlatsana Sevgi denen duyguyu yaşat bana Bir güle kıyamazsın sevgi adına Karıncayı incitmezsin sevgi adına Herşeye katlanılır sevgi adına Sevgi denen duyguyu anlatsana Sevgi denen duyguyu yaşat bana |
#29
|
|||
|
|||
- Murathan Mungan -
sevgilim,
yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı kapıyı açmıyorum telefonlara çıkmıyorum başını bekliyorum geleceği olmayan hatıralarının sevgilim, yetimim benim, nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata öldüğünden haberi yok fotoğraflarının. |
#30
|
|||
|
|||
Sevkat
Artık merhametle sevmeyi de biliyorum. Evet, çok seviyor, çok tutkusu var ama duygusunda merhamet yok, şefkat yok. merhameti de sadece fakirlere gösterilmesi gereken bir şey gibi algılıyor. Karşısındaki insanı merhametle sevmenin getirdiği kollama bilgisine sahip değil. Acıtmayı, köşeye sıkıştırmayı, üstünlük oyunlarını ilişkisinin bir parçası haline getirmiş...
Murathan Mungan |