| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1
|
||||
|
||||
Hey Kırmızı Kazaklı, Sen!
Bir gün Cerrahpaşa Hastanesi’ne gittim. Muayene olmak için sıraya girdim. Nihayet sıra geldi ve içeri girdim. Doktor hanım, beni beklemediğim bir nezaketle karşıladı.
- Hocam hoş geldiniz, dedi İyice şaşırdım. Öğretmen olduğumu tahmin ettiğini düşündüm. Masasının karşısına oturttu. - Nasılsınız, neyiniz var, diye sordu. Çok iyi bir doktormuş, doğrusu da nazikmiş diye düşümdüm. Ah, keşke bütün doktorlar böyle olsa temennisinden kendimi alamadım. Doktor hanım beni dikkatle dinledi. Bir güzel muayene etti. İlaç yazdı. Hiç acele etmiyordu. Bir an önce muayeneyi bitirip hastayı göndermek gibi bir telaşı yoktu. Bir şey isteyip istemediğimi sordu. Eşimin ve çocuklarımın ne yaptığını sordu. Hayret ettim. İşimin bittiğini düşünüp ayağa kalktım. Bu sefer de emekli olup olmadığımı, bir yerde çalışıp çalışmadığımı sordu. Ayaküstü cevapladım. Müsaade istedim. - Hocam, galiba beni tanımadınız. Tanımamıştım. Nezaketen: - Gözüm bir yerden ısırıyor ama çıkaramadım, dedim. - Bahçelievler Ortaokulu’ndan öğrencinizim. En çok sevdiğim öğretmenimdiniz. - Sevmenizin sebebi neydi? - En arkada otururdum. Ailem fakirdi. Her gün aynı kırmızı kazağı giyerdim. Hiç bir öğretmenim benim adımı öğrenmedi. ”Hey kırmızı kazaklı sen!” diye bana hitap ettiler. Adım “Kırmızı Kazaklı’ya çıktı. Arkadaşlarım da beni böyle çağırmaya başladılar. Bir gün siz dersime girdiniz ve “Meral sen söyle.” dediniz. Adımı ilk defa bir öğretmenin ağzından duymak çok hoşuma gitti, beni mutlu ettiniz. O günden sonra sizi ve dersinizi çok sevdim. Hala da unutamam. Sizinle burada yeniden görüşmek, size faydalı olmak benim için tarifi imkânsız bir mutluluk. Çok duygulanmıştım. Öğrencime çok fazla bir iyilik de yapmamışım. Adını ezberleyerek ona değer verdiğimi göstermişim. Bu benim meslek anlayışımdı. Meral’e özel bir davranış sergilememiştim. - Öğrenciye değer vermenin ödülünü, yıllar sonra hastane kapısında almıştım. (Vehbi Vakkasoğlu) |