| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1
|
||||
|
||||
Kişiye ancak çalıştığının karşılığı vardır…
Hareket, hayatın alametidir; hareketsiz kalmak ya ölmektir veya ölüme doğru sürüklenmektir. Hareketsiz kalan cisim çürüdüğü gibi hareketsiz kalan insan da çürür. Her canlının en güzel zamanı hareketli olduğu zamandır. Çocuk yürümeye başlayınca neşelenir çünkü hareket onun ihtiyacıdır. Atom nazariyesine göre cansız dediğimiz cisimlerde bile elektron hareketi vardır.
Her şey hareket halindedir. Durgun sular kurtlandığı gibi çalışmayan insan da kötü durumlara düşer, çalıştırılmayan organ iptal olur. Tıbbî yönden hareket zorunluluğu varken, ekonomik yönden de hareket mecburiyeti vardır. Mesela yağmur rahmettir, tarlasının arklarını yapmayan için aynı yağmur felakettir. İnsan her iki dünyasını da ancak çalışarak mamur edebilir. Adem (as)’dan Peygamberimiz (sas)’e kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberler, kimisi çobanlık yaparak, kimisi marangozluk yaparak, bazıları da çiftçilik, terzilik, mühendislik, tüccarlık gibi mesleklerle geçimlerini temin için çalışmışlar, başkalarına yardım etmişler, din düşmanlarıyla mücadele etmişlerdir. Peygamberimiz (sas) de “Hiç kimse kendi el emeği ile kazandığından daha helal bir lokma yememiştir.” diyerek çalışmayı teşvik etmiştir. Ter döküp emek sarf eden ile tembel tembel oturan, dinimizce de asla bir görülmemiştir. Bir kıssa vardır: Köyüne giden adam hava kararınca geceyi bir ağacın üzerinde geçirmeye karar verir. Gecenin bir vakti ağacın altından acı acı feryatlar geldiğini işitir. Acaba birini mi öldürüyorlar, diyerek o ağaca yaklaşır. Bakar ki feryat eden kötürüm bir tilki. O sırada bir aslan, ağzında avıyla beraber geliyor. Tilki, aslanı görünce sesini kesiyor. Aslan, avından yediği kadar yiyor, artanı bırakıp gidiyor. Tilki, aslanın artıklarını yiyerek besleniyor. Ağaçtaki adam başlıyor bağırmaya. “Ey kötürüm tilkiye rızık gönderen Allah’ım! Bana da rızık gönder!” Bunu birkaç defa tekrarlıyor. Bir ses işitiyor. O ses diyor ki: “Be hey ahmak adam! Kötürüm tilki olup rızık bekleyeceğine, aslan ol da rızık dağıt!” Müminler kardeştir. Bu kardeşlik kan kardeşliğinden ileridir. Dolayısıyla kardeşlerimiz için de çalışmak zorundayız. Çalışarak elde ettiklerinden başkalarını da faydalandırmak, her Müslüman için vazifedir. Çünkü sadece karnını doyurup yatan, kâmil mümin değildir. Gerek şahsî isteklerimiz gerekse ailevî, millî isteklerimiz bizi çalışmaya zorluyor. Aynı zamanda maddeten kalkınma mecburiyeti vardır; fakirlik küfre yakındır. Düşman uyumuyor, göklerde geziyor, denizlerde dolaşıyor. Müslüman uyursa düşmanın kölesi olur, artık onun için hayat hakkı yoktur. Çalışmak zorundayız. Çünkü batıl dinlerin, batıl ideolojilerin mensupları çalışıyor. Hâlbuki onların teknolojisine biz de sahip olabiliriz, çalışırsak biz de yapabiliriz. Yapmadık, gayrimüslimlere muhtaç olduk; bu hal gaflettir. Bu işin sonu felakettir. Allah, kâinatı insanlığın emrine vermiştir; ondan en güzel şekilde istifade edecek olan insandır. Kur’an’da “Kişiye ancak çalıştığının karşılığı vardır.” buyurulmuştur. Faydasız şeylerle meşgul olmamak ve boş durmamak en başta dinimizin emridir. Hayvanlar bulduğunu yer, insan da çalıştığının karşılığını yer. Bu durumu Ümmi Sinan’ın şu sözü ne güzel anlatmaktadır: “Bir pınarın başına bir testiyi koysalar, kırk yıl orada dursa dolası değil.” İnsan evvela testiyi doldurur sonra suyunu içer. Testiyi doldurmayana su yok! Ağacı dikmeyene meyve yok! Helal kazanç farzdır; fertten devlete kadar herkesi kurtarır. Müslüman’ın farzı yerine getirmesi ibadettir. Mesela zekât da farzdır, Müslüman kazanacak ki zekât versin. Öyleyse, zekât vermek için para kazan! İyilik yapabilmek için yüksek mevkilere çık, büyük servetler edin! Yara sar, gözyaşı sil, düşenin elinden tut! Şair ne güzel söylemiştir: Bekayı hak tanıyan, say’i bir vazife bilir, Çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir… Beka âleminde cennete layık duruma gelmek ancak çalışmakla hak edilir. İşte bu yönüyle de çalışmak ibadettir. Hekimoğlu İsmail |