Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Aktuelles


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 30.05.2014, 01:47
Benutzerbild von __CENK__
__CENK__ __CENK__ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 20.10.2013
Beiträge: 263
Standard Hasan SABBAH

Hasan Sabbah (Farsça: حسن صباح‎, Hasan Sabbāh) ya da (Arapça: el-ḥasan bin eṣ-ṣabbāḥ, الحسن بن الصباح); İslam'ın İsmaililik mezhebine dayalı olarak kurduğu Haşhaşin tarikatı ile bilinen, bir Orta Çağ lideridir. Farklı bir dini ekole dayalı üst düzey dini bilgi birikimine ve otoriter bir liderlik karakterine sahip olduğu bilinen Hasan Sabbah kurduğu tarikatın suikaste dayanan farklı askeri taktikleri ve 34 yıl boyunca dışına çıkmadan yaşadığı Elemût Kalesi ile tanınmaktadır.[5]
Hasan Sabbah On iki İmam Şiiliği'nin kalesi olan Kumm kentinde dünyaya gelmiştir. On İki İmamcı olan babası Kufe'den gelmişti.[6] Rivayete göre Yemen kökenliydi. İnandırıcı olmayan bir söylentiye göre ise kadim Himyer krallarından birinin soyundan geliyordu. Hasan Sabbah'ın doğum tarihi günü gününe bilinmemekle birlikte 11. yy'ın ortalarına rastlar. Dini eğitimini Rey şehrinde alan Hasan Sabbah, bu sırada İsmaili bir refik ile karşılaşmıştır. Kendi otobiyografisinde bu olayı şöyle anlatır:

“ Çocukluk günlerimden beri öğrenmenin her türlüsüne yönelik içimde bir aşk uyanmıştı. Din alimi olmak istiyordum. On yedi yaşıma kadar bilginin arayıcısı ve araştırıcısı oldum. Rey şehrinde Emire Zerrab adında bir refikle karşılaştım. İsmaili öğretisinin felsefeden ibaret olduğunu düşünüyordum. Emire Zerrab iyi huylu bir adamdı. İlk sohbetimizde "İsmaililer böyle böyle söylüyor" diye anlatmıştı. Ben de ona "dostum, bana onların kelimeleriyle konuşma, kelamları dine aykırıdır" demiştim. Aramızdaki tartışmalar sonucu inandığım her şeyi çürüttü ve yok etti. Düşündüm de gerçek iman muhakkak bu olmalı. Lakin şimdiye dek bunun farkına varamamıştım. Artık ecel saatim geldi ve hakikate vasıl olmadan ölümü tadacağım.[6]
  #2  
Alt 30.05.2014, 02:12
Benutzerbild von __CENK__
__CENK__ __CENK__ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 20.10.2013
Beiträge: 263
Standard Hülagü

Hülagû Han (d. 1217 - ö. 8 Şubat 1265), İlhanlılar'ın kurucusudur. Cengiz Han'ın torunu, ve diğer Cengizli Büyük Han'larından Mengü Han ve Kubilay Han'ın da kardeşidir.

Hülagü, 1255 yılında ağabeyi Mengü Han tarafından Orta Doğu'da henüz ele geçirilmemiş toprakların fethini tamamlamak üzere görevlendirildi. Görevleri, güneydoğu İran halklarından olan Lurları hakimiyet altına almak, Haşhaşi tarikatını ortadan kaldırmak, Abbasi Halifeliği'ni yıkmak, Eyyubi ve Suriye topraklarının istilası ve son olarak da Mısır'daki Memlük Devleti'ni yıkmaktı. Mengü Han, Hülagü'ye teslim olanlara iyi davranmasını, karşı koyanları ise tamamen ortadan kaldırmasını emretti.
Annesi Sorgotani Beki ve karısı Dokuz Hatun dinine bağlı birer Nasturi Hıristiyandı. Tıpkı yakın arkadaşı ve komutanı olan Ketboğa gibi. Moğol İmparatorluğu'nun dinlere karşı alışılmış hoşgürüsüne karşın Hülagü'nün Müslüman lara olan düşmanlığında bu üçünün etkisi olduğu düşünülüyor. Bir başka görüş de Emeviler ve bazı Abbasi halifelerinin Türk ve Moğol halklara karşı kötü muamele etmesinin Hülagü Han üzerinde intikam hissi uyandırmasının müslümanlara düşman olmasına etkisi olduğudur.

Haşhaşiler ve Bağdat Seferi[kaynağı değiştir]

Ana madde: Bağdat Kuşatması (1258)

Mengü Han'ın emriyle her on Moğol erkeğinden ikisi, emrindeki orduya alınan Hülagü, belki de o zamana kadarki en büyük Moğol ordusunun başında sefere çıktı. Lurlar kolayca ele geçirildi. Haşhaşilerden alınması imkânsız Alamut Kalesini normal koşullarda asla ele geçiremeyince Hülagü, bazı bilim adamlarınında katkısıyla kalenin altı; tüneller açılarak oyuldu ve petrol ile doldurularak kalenin bulunduğu tepe, o zamana kadar görülmemiş gerçek bir bombaya dönüştürülerek belki de moğolların ele geçirmeyi rüyalarında bile göremeyecekleri bir kaleyi petrol doldurulan tüneller ateşlenerek patlatılmak suretiyle imha edip ele geçirdiler. Bu, o tarihe kadar asla kimsenin aklına bile getiremediği bir yöntemdi. Bu tarihe kadar da pek çok ordu bu kaleyi çok dik ve yalçın kayalar üzerinde kurulduğundan , ayrıca çok müthiş ve sert savunulduğundan ele geçirememişti. Daha sonra Bağdat'a yönelen Moğol ordusu, Halifeye yapılan teslim ol çağrısına olumsuz cevap verilmesini, Büyük Han'ın da emrine uygun olarak istila bahanesi olarak kullandı.





Hülagû Han'ın Alamut kuşatması
Hülagû Han halifeden teslim olmasını istediğinde, Halife Mustasım, eğer kendisine saldırırsa Allah'ın gazabına uğrayacağını söyleyerek teslim olmayı reddetti. Birçok kaynak Halife'nin saldırya karşı yeterli önlem almadığını yazıyor, ne ordusunu güçlendirdi, ne de Bağdat'ı çevreleyen surları. Aslında, en yapmaması gerekenleri yapmıştı; Hülagü'yü kızdırmıştı, bu da Hülagü'nün kuşatma için aradığı mazeretti. Bağdat'a vardığında Hülagü orduyu bölümlere ayırdı. Böylece şehir her taraftan tehdit edilecekti. Abbasi ordusu, batıdan saldıran Moğol kuvvetlerinin bir kısmını geri püskürtmeyi başardı fakat sonraki çarpışmalarda yenildiler. Yapılan Düceyil Muharebesinde Moğollar, Düceyil Nehri'ndeki setleri yıkarak Abbasi ordusunu tuzağa düşürdüler, askerlerin neredeyse tamamı kılıçtan geçirildi ya da boğuldu. Daha sonra şehir kuşatıldı ve birkaç gün içinde de şehri çevreleyen surların tamamı Moğol ordusunun kontrolüne girdi. Mustasım anlaşma teklif etti fakat kabul edilmedi. Moğollar 13 Şubat 1258'de şehre girdi ve şehir bir hafta boyunca yağmalandı, halk katledildi.

Moğollar'ın Bağdat'ı istilasıyla karşılaştırıldığında Alaric'in Roma istilası oldukça nazik görünür. Kaçmaya çalışanlar yakalanıp öldürüldü. Ölü sayısı hakkında tahminde bulunmak oldukça güç olsa da değişik yaklaşımlar var. Bazıları yaklaşık 90,000 kadar olduğunu savunurken, müslüman tarihçi Abdullah Wassaf birkaç yüzbin veya daha fazla Bağdatlının öldürüldüğünü tahmin ediyor. Hülagü Han, zamanın Fransa kralı IX. Louis'ye mektubunda ordusunun yaklaşık 200,000 kişiyi öldürdüğünü söylemektedir. Yapımı nesiller boyu süren cami, saray ve hastaneler yağmalandı ve yok edildi. Halife yakalandı ve öldürülmeden önce halkının katledilmesi ve şehrinin talan edilmesi izletildi. Bozkır kültürüne göre asil kan yere akarsa, tüm alem düşmanınız olur. Bu yüzden Halife keçeye sarılıp atlar tarafından çiğnetilmişti. Bir oğlu hariç tüm oğulları da öldürüldü.

Daha önceki örneklere baktığımızda Moğollar sadece dirençle karşılaştıkları şehirlerde, ele geçirdikten sonra halkıyla birlikte büyük bir yağma ve katliam yapıyorlardı. Eğer şehir savaşmadan teslim alınmışsa halkı bağışlanıyordu, Bağdat kuşatmasında da olduğu gibi kısa süren çarpışmalar sonucunda alınmışsa yağma yapılmakla birlikte bu kadar büyük bir vahşet olmuyordu. Bağdat'ın yağma edilirken sergilenen vahşet Moğol tarihinin de en acımasız olayıydı. Bazı Çin şehirlerinin de Bağdatla aynı kaderi paylaştığı söylenir fakat bunlar belgelenmemiştir. Bundan yüzyıllar sonra bile Bağdat terkedilmiş, harabe şehir görünümünden kurtulamadı. Tüm bu anlatılanlar Hülagü'nün Moğol hanları arasında niye en korkulan ve en büyük kan dökücülerden olduğunu açıklamaktadır.
  #3  
Alt 30.05.2014, 02:19
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 242
Standard

Cehalet karanliktir, ona talip olanlar karanlikta yasarlar
Ilim aydinliktir, onu elde edenler dünyayi aydinlatacgi gibi, onu kötüye kullananlar da onunla dünyayi yakabilirler.
  #4  
Alt 30.05.2014, 09:44
Benutzerbild von __CENK__
__CENK__ __CENK__ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 20.10.2013
Beiträge: 263
Standard Seyh Bedrettın!

Başka haIkIar üzerinde baskı uyguIamak, özünde kendi haIkı üzerindeki baskıyı gizIemeye ve unutturmaya yöneIiktir.
  #5  
Alt 30.05.2014, 09:47
Benutzerbild von __CENK__
__CENK__ __CENK__ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 20.10.2013
Beiträge: 263
Standard Seyh Bedrettın!

Ay ve güneş herkesin Iambasıdır, hava herkesin havasıdır, şu herkesin suyudur. Ekmek neden herkesin ekmeği değiIdir?

Gerçek iktidar, insanIar üzerinde değiI, yürekIer üzerinde kuruIur.

Beni kara toprakta değiI, hakikati anIamış insanIarın yürekIerinde arayın!.ben de haIimce bedreddinem.
  #6  
Alt 30.05.2014, 09:53
Benutzerbild von __CENK__
__CENK__ __CENK__ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 20.10.2013
Beiträge: 263
Standard Seyh Bedrettın!

Kötü ve çirkin işIerIe uğraşan insanIar hak’tan uzakIaşmışIardır. Cehennem işte budur. CennetIe cehennemi başka yerde aramak saçmaIıktır.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu