| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() ohne Text
|
|
||||
![]() Ich kann euch nicht verstehen.
Warum immer negativieren und nicht realistisch betrachten? Wenn ein Deutscher die politischen oder gesellschaftlichen Missstände anspricht und kritisiert, wird er doch nicht als Staatsfeind oder Feind der Christen betrachtet. In der Türkei gibt es ebenso Missstände und Ungerechtigkeiten in vielen Bereichen. Jemand, der diese anspricht und erwähnt kann ebenso die Intention der Besserung haben. Konstruktive Kritik kann nur zur Besserung beitragen. Ich befürworte diese Art. Denn ich möchte, dass sich Türkei zum Besseren entwickelt. Nicht, damit sie in die EU beitreten kann, sondern, damit die EU sie zum Beitritt anfleht und sie sich erlauben kann zu sagen: "Wir brauchen euch nicht, denn ohne euch sind wir besser dran!" Solange Missstände und Ungerechtigkeiten verschwiegen und verdeckt werden, kann niemals eine positive Entwicklung statt finden. |
|
||||
![]() Bu yaziyla sadece benim söylediklerim onaylaniyor:
1. Ayse nikah zamaninda 6-7 yasinda imis 2. Muhammetle beraber yasamaya basladiginda da 9 yasindaymis. 3. Yine eski arap yarimadasindaki sosyokültürel aspektler ele aliniyor ve argumentasyon olarak kullaniliyor (siehe Seite 4, letzer Absatz) 4. Kuran sadece meale acik bir kitap (siehe seite 17, 4. Absatz) 5. ve bunun gibi bir cogu, makalemi fazla uzun tutmak istemiyorum 6.Yazarin aklinin karisik oldugu ve sadece asiri öfke ile bir arastirmaya girip sadece baska yazar ve onlarin kaynaklarini cürütmek icin caba sarf etmis oldugu "Beweisführung" methodundan belli. Digerlerini inkonsistenz ile suclarken kendisi bu sele kapilmis ve sürekli inkonsistenz ve hatta bir kac verilmemis kaynaklar üzerine durmus. Üstelik son derece karisik ve okuyani acikliga götürmek yerine sadece akil karistirmakla ugrasmis. Bunun haricinde arkadasimiz ilginc bir teknik kullanmis, biz buna kisaca "manipulasyon" yada beyin yikama diyoruz. Bu teknik bilhassa cahil insanlarda cok basari gösterir. O kadar cok celiskili kaynak kullanmiski, bazi kaynaklari vermis, bazilarini vermemis. Yine benim her zaman söyledigim, yazdigim konuya geliyoruz: Eger ben oturup bu kaynaklari incelemeye kalksam (ki yazar satastigi insanlarin arapcalarinin olmamasi ve ya yeterli olmamasi ve yanlis meallerden de bahsetmis) bir ömür yetmeyecektir. Cünki en azindan eski arapcayi ögrenmem gerekecektir ve kaynaklari incelemek. Bunu hangi normal ölümlü müslüman yapabilir? Bu kanitmidir? Bu sadece cahillerin burnunun altina tutulan ve "bakin ben arastirdim, mükemmel eski arapcam var, kaynaklarin hepsini okudum, varin inanin" demek ve tabiiki cahillerinde bunu arkasini arastirmadan (dedigim gibi bir ömür sürecektir bu arastirma) inanmasi ve ya kabul etmesi. Kanimca Kuranda da bu teknikten izler bulabiliyoruz, kaynaklar haricinde tabiiki. Az cok aklimi kullanarak ve yaziyi okuyarak bile bunun son derece "unformaler beweisführung" oldugunu anladim bir. Ikincisi benim yazdiklarimi falzifize eden hic bir sey yok. Anladigim kadariyla sen ne benim yazdiklarimi anlamissin be de bana gönderdigin linkdeki yazilari. Yinede bu yazi icin tesekkür ediyorum, repartuarmizda nasil beyin yikanir la ilgili bir yazi daha oldu. Tesekkürü borc biliyorum |
|
||||
![]() Ich möchte einen Diskurs über "Religion als Quelle des Friedens oder Quelle des Krieges" veranstalten.
Wenn ausreichend Teilnehmer zusammenkommen, teile ich euch Datum und Veranstaltungsort gerne mit. Interessenten sollten sich bitte in meinem GB eintragen. Vielen Dank. |
|
||||
![]() Assagidaki yazi Hürriyetin bugünki yayimindan alintidir:
İslamcıyken sola kayan Prof. Hasan Hanafi’nin "Kuran içinde ne ararsan bulabileceğin süpermarket gibi" sözleri Mısır’da tartışma yarattı. Başka bir reform yanlısı da Hanafi’ye destek çıkınca dini tartışma giderek büyüdü. HIRİSTİYAN dünyasının yarattığı karikatür ve Papa krizinin ardından Mısır kendi dini tartışmasını ateşledi. Mısırlı Prof. Hassan Hanafi’nin Kuran’ı "içinde aradığın her şeyi bulabileceğin süpermarkete" benzetmesi İslamcıları kızdırdı. Kahire Üniversitesi’nin felsefe profesörü olan Hanafi, geçen ay yapılan fikir özgürlüğüyle ilgili bir seminerde Kuran’ın çelişkilerle dolu olduğunu belirterek, "süpermarket gibi, istediğinizi alıp istediğinizi bırakabilirsiniz" dedi. Kahire Üniversitesi’nin İslam hukuku öğretim üyelerinden Abdülsahur Şahine, "Bu aşağılık sözler derhal kınanmalı; Hanafi de bu sözleri derhal geri almalıdır" dedi. El Ezher İslami Araştırma Merkezi’nden Şeyh Mustafa el-Şaka ise Hanafi’yi "Marksist" diye tanımlayarak, bu sözlerle kendisinin İslam’dan çıktığını belirtti ve psikiyatrik tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Sorbonne Üniversitesi’nden doktora sahibi olan Hanafi, gençliğinde Müslüman Kardeşler’e yakındı, sonrasında ise İslami öğretilerden yola çıkan devrim yanlısı düşünürler arasında sayılıyor. Sigara, orucu bozmaz mı KURAN tartışmasına yol açan Prof. Hasan Hanafi’yi destekleyenler arasında yer alan Müslüman Kardeşler grubunun kurucusunun reform yanlısı kardeşi Cemal el-Banna, "Kuran’ı süpermarketle karşılaştırmak pek zeki bir girişim değil, ama sonuçta yanlış da değil" dedi. Kuran’ın yeniden yorumlanması gerektiğini savunan el-Banna, oruç tutanların sigara içebileceği yönündeki sözleriyle de Mısır’da tartışma yaratıyor. |
|
|||
![]() davul zurna az..
|