hayir aslinda o, bu, su hepsi yalan bahane, yarinimizi kimse bize güvence altinda sergileyemez, ama biz avrupanin oyuncagi degiliz, zira bizim cok güclü bir irk, ayni zaman da da cok güclü bir ülke oldugumuza inaniyorum; Peki neden biz Avrupa bize yat deyince yatiyor, kalk deyince kalkiyoruz, bunu biri bana aciklayabilirmi..
Aslinda Avrupaya rest cekmenin zamani geldide geciyor bile, neden ben kanunlarimi avrupa istedi diye degistiriyorum, neden ben özgürce istedigim zaman istedigim seyi yapamayayim
1989`dan buyana zaten türkiyede idam karari uygulanmiyordu, sirf Avrupa istiyor diye gectigimiz senelerde bu kanunu tamamen sildik defterden, simdide sirf Avrupa istiyor diye DURCHSUCHUNGSBEFEHL yani ev arama izni karakoldan degilde mahkemeden cikmadan böyle bir sey uygulanmayacakmis..

neden biz artik Avrupaya rest cekip biz artik kendi ayaklarimiz üzerinde durabiliyoruz demiyoruz; Eger suanda türkiyeye bakarsak; Avrupaya ayak uyduracágiz diye ne kadar manevi degerinden kaybedecek hic kimse düsündümü acaba; bence bu is devlet büyükleri icin türkiyeyi kurtarma kararindan ziyade inat olmaya basladi

hani derler ya Tarihini bilmeyen gelecege yönelik bir karar alamaz diye, iste eger 1930 lu senelere dönersek ve ondana sonraki inönü senelerine bizim güzelim devletimiz ne kadar yoldan cikmis farkina varabiliz, ya sirf Avrupaya ayak uyduracagiz diye ezeli Ezanin bile okunma sekline karismaya baslarsak EYVAH KI NE EYVAH GELECEKTE KI TÜRKIYEM SANA

ich denke damit hat sich es nicht getan, einfach irgendwelche zeitungsabschnitte abzuscannen und hier einzutragen, ist dir denn bekannt, dass frankreich im gegensatz zu stoiber äußerst, grosse Schwierigkeiten bereitet, zudem ist es dir denn bekannt, dass es für viele Parteimitglieder, lediglich eine Frage des Religions ist, natürlich ausschließlich für die Mitglieder der äußerst streng chrislichen Parteien

Und Menschen wie Chaquas Chirrac und Stoiber, werden allen Kraft in die Wege leiten, um genau das zu verhindern, wofür Erdogan seit Monaten, und widerum die Türkei seit fast eine halbe Genaration kämpft..

mlG

[abizettin]

icine edcez avrupanin lala icine!!
praline mraline birakmayacaz:-)

saygilar

[abizettin]

sabaha!

ben sana nedenini söyleyim tatli-cici kiz:
Cünkü biz esek cinsindeniz..birileri bize co co deyip sirtimiza vurmazsa bir bok etmeden tembel tembel otururuz..

onu bosver de avrupanin hatrina(!)cikardigimiz kanunlardan yanlis buldugun hangisi onu söyle sen!
Niye arama islemini mahkeme karari olmaksizin yapamamak kötü bir seymi?
Polisin keyfi copal evlere girip willkürlich arama yapabilmesi bizim ulusal bir karakterimiz mi yoksa???

du und deinergleichen ziehen die Rechtsbewusstsein der Türkentum völlig in Zweifel!!

[abizettin]

Avrupalılar Türkiye’nin neden onların arasına katılmayı bu kadar çok istediğini sanırım bir türlü anlayamıyorlar. Bize bakıyorlar, onlara benzemiyoruz.

Ne müziğimiz benzer, ne yemeğimiz, ne dinimiz, ne şakamız.

Zaman kavramımız bile onlara benzemez, onlar hayatı dakikalarla sayarken biz değil dakikayı saati bile çok ciddiye almayız.

Onlar kültürlerini Latinle eski Yunan’ın üstüne bina ederken biz bu ikisini birden neredeyse tümüyle reddetmişiz.

Fakiriz, vahşiyiz.

Sorunlarımızı çözmek için fikirden ziyade silaha güveniriz, bizimle aynı fikirde olmayanları ikna etmek için en iyi yöntem fikrimizi paylaşmayanı öldürmek, daha insaflı bir günümüzdeysek bacağından vurmaktır.

Avrupalı olmadığımız çok açık.

Kendimi bir tek gün bile Avrupalı olarak görmedim.

Başka iklimlerin, başka rüzgarların, başka tarihlerin, başka seslerin, başka lezzetlerin çocuğuyum.

Şiirim bile başkadır.

Yahya Kemal ruhuma Baudelaire’den daha fazla hitap eder.

Burada yaşayan birçok insan da benim gibidir.

Üstelik bütün yakınmalarımıza, söylenmelerimize rağmen içinde yaşadığımız kaosu da marazi bir şekilde sevdiğimiz hissedilir.

Kimimiz dininden, kimimiz ırkından, kimimiz bir imparatorluğun mirascısı olmanın küstah kibrinden dolayı başka bir hayat tarzını benimsemek istemez.

O zaman Avrupalılar kendilerine soruyorlar:

“Bunlar niye bizim aramıza katılmak istiyorlar?”

Bu soruya verdikleri cevap da sanırım, “gelip paralarımızı, evlerimizi, işlerimizi almak istiyorlar.”

Aslında bu fikrin bize pek aykırı geldiği söylenemez ama bunun için cümbür cemaat Avrupa’ya gitmeye üşeniriz biz.

Parayı sevdiğimiz kadar dalgacı bir tembelliği de severiz çünkü.

Biz aslında, bugün yaşadığımız topraklarda, bugün dinlediğimiz türküleri dinleyip, bugün yediğimiz yemekleri yiyip, Osmanlı’dan gelmeyen herkesi küçümseyerek “zengin” bir hayat yaşamayı tercih ederiz.

Zaten kilit sözcük de “zengin” sözcüğü.

Biz zengin olmak istiyoruz ama sorunlarımızı çözüp, bizi zenginliğe götürecek özgür bir ortamı ve çalışma disiplinini yaratacak bir irademiz yok.

Nedenini bilmiyorum ama iki yüz yıldan fazladır bu diyarlarda yaşayanlar herhangi bir sorunu çözecek bir irade gösteremiyorlar.

Sorunu saptıyoruz, çareyi görüyoruz ama gereğini yapacak iradeyi ortaya koyamıyoruz.

Belki de bu yüzden “bize eli sopalı biri lazım” türünden garip laflarımız var.

Biri bizi dövmeden kımıldamayacağımızın farkındayız.

Avrupa’yı istememizin nedeni basit.

Avrupa bizim irademiz olacak.

Yapılması gerektiğini bildiğimiz halde bir türlü yapamadıklarımızı yapabilmek için Avrupa’nın koşullarını kendi irademiz olarak kullanacağız.

Zaten şu sırada yaptığımız da bu.

Son iki yılda değiştirdiğimiz tüm yasalara, kendi hayatımızı daha kolay ve özgür yaşamak için attığımız adımlara bakın
Avrupa Birliği üyeliği lafı olmasa onların hiç birini yapmazdık.

Onları doğru bulmadığımızdan değil yapacak iradeye sahip olmadığımızdan.

Şimdi özgürlüğe ve zenginliğe doğru yürüyoruz.

Avrupalılar ise bizi on yıl sonra aralarına alıp almamayı ciddi ciddi tartışıyorlar.

Avrupa’yı kendi irademiz olarak kullanıp, onların arasına girecek kadar zengin ve özgür olduğumuzda ve bunları elde ederken belli bir irade gücünü de geliştirdiğimizde...

“Biz Avrupalı olmaktan vazgeçtik,” deme ihtimalimiz de çok yüksek.

Tabii o zamana kadar Avrupalıların da Avrupalı olmaktan vazgeçip “dünyalı” olmaya karar vermeleri de mümkün...

Ki, dünyalılık biz de dahil herkesin içinde en rahat buluşacağı yer olur zaten.

[lala1]

wow bist Du schlecht drauf )

ich wollte Dir nicht zu Nahe treten -

die Quelle steht drin-
wenn Du diskutieren willst, dann bitte auf einem Level in welchem Argumente sind und keine persönlichen Statements, ob ein gescannter Text es tut oder nicht - Fakt ist, dass ein Zeitungstext oft ein Anfangsmanöver ist, um ein neues Thema anzureißen.
Damit ist es auch getan.

Immer nur ruhig bleiben

[lala1]

tabagi )

persönliche statements???

wir hatten von Zeitungsabschnitten, nicht wahr, ich verfolge grundsätzlich die tageszeitungen, darunter fallen zum einen die regionalen zum anderen auch die überregionalen zeitungen: Die Süddeutsche Zeitung, Frankfurter Rundschau; Mannheimer Morgen
ZUdem möchte ich betonen, dass ich MM und FR in Abonnement habe, nicht hier um anzugeben, sondern um dir einen Beweis darzulegen dass diese ar5gumente meines keine persönliche Statements darstellen können, J.Chirrac auf ihn zurückzukehren, ist es in deinem Sine, dass in Frankreich seit einigen Monaten KInder mit Kopftücher die Schule nicht mehr aufsuchen dürfen, sie haben Privatunterricht zu nehmen, da sie andere Kinder mit beinflussen könnten udg (und der gleichen).
Naja eine kurze wiedergabe dessen das meine argumente ihre Richtigkeit und Ihren LEVEL haben.
noch vor einigen wochen hast du in jede Nachrichten hören können und in jeder zeitung lesen könen dass Jaquas Chirrac ausdrücklich erklärte, dass dies eine Frage des Religions ist, zudem sicherlich indirekt betonend, trotz allem wurde dies auf dem tageslicht seines gleichen dargelegt

mitLiebe

meine Lieben Bitte an dich, nimm dies nicht persönlich, sicher kein Angriff deiner Persönlichkeit, da ich dich nun noch nicht einmal kenne, nur mag ich es auch nicht, wenn ich irgendwelche behauptungen hier lesen muss..
immerhin ein zeitungsabschnitt, als ein blöder gelaber, wie viele es hier machen, ohne ein jegliches auhnung über das ganze zu haben)

sonsuz saygilarim seninle olsun)

sag ich dir, dass ist ganz einfach, warum werden die gesetze in der Türkei geändert, nachdem die Eu uns darauf aufmerksam macht, dass ist es nämlich was mich hier ganz aus der Fassung bringt..

meinergleichen bringen nichts in Zweifel, ganz im gegensatz, wir sind dafür da um den blinden die augen zu eröffnen, brauchst sicherlich nicht mit mir dieselbe meinung zu tragen, denn wärst du langweilig)

eine frage an dich kenst du die statistiken, wievile Mord- und Totschläge es vor dem Jahre 1989 und vorallem 1997 gibt, und wie viele danach nachdem das Todesurteil aufgehoben wurde, wenn du den drastischen uNterschied kennen würdest, würdest du heute ganz anderst hier beurteilen

Sana su kadarini söylemek istiyorum, eger biryerlerde bazi islemler kacak yapiliyorsa, ne bileyim bizim türkler sahte para basmak gibi sagliya önem vermemek gibi, yiyecek icecek maddelerinde böyle seylere özellikle insan kacirma gibi suc lara karsi egimlidir, bence ev arama karari polislik tarafindan alinabilinseydi herhangi bir süphe durumunda bazi kimseleri yakalamak suc üstü yapmak yargilamak daha kolay olacakti
neden bizim türkler almanyanin BGB`sinin (bürgerlichesgesetzbuch) in sachen Zivilrecht, yarisindan fazlasini kopyalayip kanun olarak kullanmak zorundalar, bakarsak gecmise osmanlilar dünyanin ücte birine sahip olabilecek güc te ve akilldalar, peki almanyanin gecmisinde ne görebiliyorsun???

istersen önce kendi gelistir

sonsuz saygilarimla)

[lala1]

Find ich super, dass Du so viel liest !

)